Balenin İlk Adımları: Bale Kitabı

Talep üzerine ikinci baskıyı yapan, baleyi merak eden herkes için çok yararlı bir kitap.

Tarihi çok eskilere dayanan bale sanatı hakkında ülkemizde yayınlanmış orijinal, ayrıntılı bilgiler içeren kitap sayısı oldukça azdır. Bu açıdan Pınar Aydın O’Dwyer ve Bahri Gürcan’ın kaleme aldığı Bale Kitabı önemli bir eksiği kapatan değerli bir çalışma.

Geçmişe göz attığımızda, dansın, insanın kendisini ve duygularını anlatmak için kullandığı en eski yöntemlerden biri olduğunu görürüz. Öyle ki, tarihi yazıdan çok daha eskilere dayanır. Mağara resimlerinden anladığımıza göre, başlangıcından itibaren evrensel olan dans dünyanın her yerinde ve her dönemde var olmuştur.

Klasik bale” olarak adlandırılabilecek ilk danslar 16’ıncı yüzyılda Avrupa’da başlamıştır. Bale önceleri uzun elbiselerle yapılırken ilk kez 18’inci yüzyılda ayak bileğine kadar kısaltılmış elbiseyle Marie Camargo dans etmiş, ondan yaklaşık yüz sene sonra da bugünkü tütüler kullanılmaya başlanmıştır. İlk kez 1800’lerin başında Marie Taglioni parmak ucuna (point) çıkarak dans etmiştir.

Ülkemizde 1950’lerde Ankara Devlet Konservatuvarında bale eğitimi devlet tarafından verilmeye başlanmıştır. Duayen bale hocası Dame Ninette de Valois’nın davet edilmesi, onun ve ardından yetişenlerin verdiği emekler ile Türk balesi bugünkü çağdaş düzeye ulaşmıştır.

İşte, tam da 21. yy’da, Bale Kitabı bale yapmayı öğrenenlere, yapmak isteyenlere, balenin nasıl bir sanat olduğunu merak edenlere Türkçe olarak sesleniyor. Yeterince ve gerektiğince ayrıntılı temel bilgilerin yer aldığı bir başvuru kaynağı olan bu kitap, baleyi ve diğer dans türlerini tanıtmak, sevdirmek amacını da taşıyor. Sonundaki sözlük birçok bale teriminin açıklamasını içeriyor.

Kitapta yer alan bilgilere ek olarak bale pozisyonlarını ve hareketlerini gösteren bol fotoğraflarla baleyi tanımak, baleyi öğrenmek, baleye bakmayı bilmek, baleyi sevmek ve yakınlaşmak, akla takılan sorulara cevap bulmak mümkün.

Kitabın yazarlarından Pınar Aydın O’Dwyeraslında Göz Hastalıkları Profesörü. Kitabı ithaf ettiği annesi bale piyanisti merhume Bilge Aydın sayesinde küçük yaşta baleyi tanımış, öğrenmiş, sevmiş; uzun süre de yapmış. Elli yaşından sonra tekrar başladığında küçüklüğünde resimlerine bakıp unutamadığı İngilizce kitapların bir benzerini Türkçe olarak kendi çocuklarımıza sunmak istemiş. Diğer yazar, başbalet Bahri Gürcan ise uluslararası bale alanında tanınan başarılı bir dansçı ve değerli bir hocadır. Eşi balerin ve bale hocası Oya Gürcan’a ithaf cümlesi aralarındaki sevgi ve saygıyı çok zarif ve etkili şekilde ifade ediyor. Önsözü ise Devlet Sanatçısı, prima balerin Meriç Sümen kaleme almış.

İlk baskısı 2011 yılında yapılan kitabın baskısının tükenmesi ve taleplerin sürmesi üzerine ikinci baskısı yapılmış. Pandemi sürecinde matbaaların kapanması, kâğıt ve mürekkep tedarikindeki ciddi sorunlar nedeniyle ikinci baskı kitap boyutları küçültülerek ve fotoğraflar siyah-beyaz hale çevrilerek basılmak zorunda kalınmış. Diğer bir deyişle normalde ikinci baskı için ‘güncellenmiş’ ifadesi kullanılırken bu kitabın güncel halinin bu şekilde oluşu zamanın ruhunu ifade ediyor: Yıkılmama, her şeye rağmen ayakta olma hali!

Böyle bir zamanda ve böyle bir dönemde ülkemizde bir bale kitabının ikinci baskısının yapılmasının gerekmiş olması sanat ve sanatseverler açısından ümit verici değil midir? Akılçelen Kitapları ve ana yayıncı Arkadaş Yayınevi’ni bu yaklaşımları için kutlamak gerekir.

ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN

https://www.sanattanyansimalar.com/balenin-ilk-adimlari-bale-kitabi/6457/